Şiirlerinde isminin önüne “Aşık, Biçare, Tapduklu, Derviş” gibi sıfatlar getirmiştir
Şiirlerinde isminin önüne “Aşık, Biçare, Tapduklu, Derviş” gibi sıfatlar getirmiştir. Ahmed Yesevi ile başlayan tekke şiiri geleneğini özgün bir söyleyişle Anadolu’da yeniden ortaya koymuştur.
Soru: Hakkında bilgi verilen mutasavvıf kimdir?
Cevap: Yunus Emre
Yunus Emre Kimdir?
Anadolu’nun en karmaşık dönemlerinden biri olan Bâbâîler isyanının başladığı ve Anadolu Selçuklu Devleti’nin Kösedağ Savaşı’nda Moğollara yenildiği dönemde Yunus Emre bu dünyaya gelmiştir. Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nde Adnan Erzi tarafından keşfedilen 7912 numaralı yazmada, Yunus Emre’nin 1320 yılında 82 yaşında vefat ettiği belirtiliyor. Bu bilgiye dayanarak doğum yılı 1238 olarak kabul edilir. Yunus Emre’nin doğduğu yerle ilgili pek çok rivayet olsa da, Batı Anadolu’nun Sakarya Nehri civarında doğmuş olma ihtimali oldukça kuvvetli görünüyor. Yunus Emre, şiirlerinde adını sıkça “Yunus” olarak belirtir. Bunun yanı sıra “Âşık, Bîçâre, Koca, Tapduklu, Miskin, Derviş” gibi sıfatlarla da anılmıştır. On bir şiirinde geçen “Emre” lakabı da “âşık” anlamına gelir.
Yunus Emre’nin yaşamı üzerine birçok anlatım ve hikâye bulunmaktadır. Genellikle dile getirilen anlatılardan biri, Yunus’un Tapduk Emre’nin dergahına katılarak manevi bir olgunluğa ulaşmasıdır. Hacı Bektaş-ı Veli Dergâhı’nda da zaman geçirmiş olsa da, ruhani gelişimini Hacı Bektaş-ı Veli’nin yönlendirmesiyle Taptuk Emre Dergâhı’nda sürdürmüştür ve bu dergaha büyük katkılarda bulunmuştur. Bektaşî inanç yapısında Yunus Emre’nin bilgisi sınırlı kabul edilirken, Halvetî geleneği onu bilgili bir müftü olarak görür.
