Ardahan Mesleki Eğitim Merkezi (Ardahan / Merkez)
Kurum Adı | Ardahan Mesleki Eğitim Merkezi |
İl | Ardahan |
İlçe | Merkez |
Kurum Kodu | 327360 |
Telefon | (0478) 211 25 14 |
Fax | (0478) 211 25 14 |
Adres | Karagöl Mahallesi. Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi No: 36 Merkez / ARDAHAN |
Web | https://ardahanmesem.meb.k12.tr/ |
Ardahan Hakkında
Ardahan ili, Türkiye Cumhuriyeti’nin 75. ili olarak 27 Mayıs 1992 tarihinde kabul edilen bir yasa ile kuruldu. Bu önemli yasa ile Ardahan, önceden Kars iline bağlı olan Ardahan, Çıldır, Damal, Göle, Hanak ve Posof ilçelerini kapsayan yeni bir il olarak tesis edildi. İl merkezi olarak Ardahan şehri belirlendi.
Ülkemizin Doğu Anadolu bölgesinin kuzeydoğusunda konumlanmış olan Ardahan, çevresinde Gürcistan’la kuzey ve doğu sınırlarını paylaşırken, güneydoğuda Ermenistan, güneyde Kars, güneybatıda Erzurum ve batıda Artvin illeriyle çevrilidir.
Ardahan ilinin büyük bir bölümü deniz seviyesinden 2,000 metre yükseklikte yer alır. İlin kuzey kısmını Yalnızçam Dağları kuşatırken, güneybatısını Allahuekber Dağları çerçeveler. Kuzeydoğu bölgesinde yükselen Keldağ (3,033 metre) ve doğu bölgesinde göz alıcı Akbaba Dağı (3,026 metre) Ardahan’ın en yüksek zirvelerini oluşturur. Bu muhteşem coğrafyanın zirvesi ise güneyde yer alan Kısır Dağı’nda 3,197 metreye ulaşır.
Ardahan ilinin orta kesimlerinde yayılan yüksek düzlükler, yerel halk tarafından Ardahan Yaylası olarak adlandırılmaktadır. Kışın beyaz örtüsünü kaybeden bu yayla, eriyen karların ardından yeşeren çimenlerle kaplanarak hayvan otlatma için önemli bir alan halini alır. Ardahan’dan kaynaklanan akarsular, Türkiye sınırlarının dışında Hazar Denizi’ne dökülmektedir. Bu akarsulardan en öne çıkanı ise Kura Irmağı’dır. Ardahan ilinde doğal güzelliklere sahip iki göl bulunmaktadır. Bu göllerden biri olan Çıldır Gölü, 120 km2’lik bir alanı kaplamaktadır. Daha kuzeyde yer alan ve aynı zamanda Hazapin Gölü olarak da bilinen Aktaş Gölü’nün ise yüzölçümü 14 km2’dir. Ancak Aktaş Gölü’nün doğu yarısı Gürcistan sınırları içinde bulunmaktadır.
Ardahan ilinin iklimi oldukça sert bir karaktere sahiptir ve bu durum coğrafyasının yüksekliği ile birleşerek etkisini artırır. Bu nedenle, ilin doğal bitki örtüsü, genellikle bozkır (step) görünümündedir. Ancak Ardahan ve Göle bölgelerinde, dağların yüksek kesimlerinde daha soğuk ve kuru koşullara dayanıklı olan Sarıçam ormanlarına rastlanır. Yüksek kesimlerde bulunan çayırlar, kar yağışının olmadığı dönemlerde bile yeşil kalmayı başarır.
Ardahan Tarihçesi
Yapılan araştırmalara göre eski bir yerleşim alanı olan yöre İÖ 9. yüzyılda Urartu’ların egemenliği altındaydı. Daha sonra Medler ile Persler’in yönetimine giren yörede Gürcüler ile Ermeniler’in atası sayılan halklar yaşıyordu. İÖ 1. yüzyılda yönetici Dikran yöreyi de egemenlik alanına kattı. İS 1. yüzyıldan sonra Romalılar ile Partlar arasında el değiştiren yöre 3. yüzyılda Sasaniler’in eline geçti. 7. yüzyıldan sonra Bizanslılar’ın ve Araplar’ın egemenliğine giren yöreye 11. yüzyılda Türkmenler gelmeye başladı.
Daha sonra Gürcüler’in yönetimine giren bu topraklar 13. yüzyılda Moğolların saldırılarına mağruz kaldı ve 14. yüzyılda Timur’un eline geçti. Karakoyunlular, Akkoyunlular ve Sasfeviler tarafından da yönetilen yöre 1534’te Osmanlı Devleti’ne bağlandı. Yüzyıllarca Çıldır Eyaleti sınırları içinde kalan yöre, birçok kez Ruslar’ın ve Safeviler’in saldırısına uğradı.
Bir bölümü de Kars Eyaleti sınırları içinde kalan yöre 1828 ve 1855’te Ruslar tarafından işgal edildi. daha sonra Erzurum Vilayetinin Çıldır Sancağına bağlanan bu topraklar 1876’da gene Ruslar’ın işgaline uğradı.İşgal,1917 Ekim Devrimi’nden sonra Rus Ordularının çekilmesiyle son buldu. sancak olarak yönetilmeye başlanan Ardahan, çevresindeki Batum ve Kars sancaklarıyla birlikte Elviye-i Selase adıyla anılıyordu.
Ruslar’ın çekilmesinden sora bu toprakların İngiliz desteğindeki Ermeniler tarafından işgal edilmesini önlemek amacıyla Sovyet tipi yerel yönetimler kuruldu. Ama Kars Milli İslam Şurası İngilizler, Ardahan Milli İslam Şurası da Gürcüler tarafından işgal edildi.1921’de işgalden kurtulan Ardaha, öbür sancakla birlikte Cumhuriyet’in ilanından hemen sonra il yapıldıysa da 1926’da ilçe yapılarak Kars iline bağlandı.
Ekonomi
İlin en temel geçim kaynağı, hayvancılıktır ve özellikle koyun ve sığır yetiştiriciliği oldukça yaygındır. Bu hayvanlar, yaz aylarında verimli çayırlarda otlatılır. Bu nedenle, hayvansal ürünler üretimi düşük seviyededir, çünkü bu hayvanlar daha çok canlı olarak satışa yöneliktir.
Yüksek yaylalarda bulunan hayvanlardan elde edilen sütler, genellikle “zavod” olarak adlandırılan mandıralarda işlenir ve değerlendirilir. Bu küçük işletmelerde üretilen tereyağı, kaşar peyniri, gravyer ve lor gibi ürünler önemli bir ticaret kaynağıdır. Ardahan’ın yüksek yaylalarında üretilen çiçek balı, ülkenin her yerinde rağbet gören bir üründür.
İklim koşulları nedeniyle, yörede sadece patates, arpa ve buğday gibi ürünler yetiştirilmektedir. İlin önde gelen sanayi kuruluşu, et ürünleri üzerine uzmanlaşmış bir et kombinasıdır.
Ardahan, yeraltı kaynakları açısından zengin olmasa da doğal güzellikleriyle dikkat çeker. Göle ilçesine yakın olan Karıncadüzü orman içi dinlenme alanı, ziyaretçilere dinlence imkanı sunar. Ayrıca, ilin doğal varlıklarından biri olan Kafkas kara orman tavukları için Posof ilçesinde bir av koruma ve üretme alanı bulunmaktadır.
İL MERKEZİ: ARDAHAN
Kura Irmağı’nın kıyısında kurulu Ardahan şehri, ilin batı kesiminde yer almaktadır. Şehir, nehir vadisinin genişlediği ve verimli bir ova oluşturduğu bir alanda bulunmaktadır. Kentin etrafı tarlalarla çevrilidir. Ardahan Kalesi, Kura Nehri’nin kuzey kıyısındaki bu ovayı gözetleyen hakim bir tepe üzerinde bulunur. Kale yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, günümüzdeki görünümünü Kanuni Sultan Süleyman dönemindeki restore çalışmaları sonucu kazanmıştır. Kale, dört ana kapıya sahiptir.
Kent, tarihsel olarak kale etrafındaki bölgede yer alırken, yeni kent bölümü ise nehrin güney kıyısında gelişmiştir. Kafkasya’daki bağımsız devletlerin kurulmasının ardından il merkezi olarak seçilen Ardahan, gelişimi sınırlı kalmış ve fazla göç veren bir yerleşim yeridir.
Kars’taki demiryolu ağı, Ardahan’a kadar uzatılmadığı için şehir demiryolu ulaşımından yararlanamamaktadır. Ancak kent, çevresindeki diğer bölgelere karayolu ile bağlıdır. 1990 yılında Ardahan’ın nüfusu 16,761 olarak kaydedilmiştir.
DOĞAL GÜZELLİKLER, GEZİ VE MESİRE YERLERİ
İlimizin zengin coğrafi yapısı ve derin tarihi geçmişi, kendine özgü doğal ve tarihi zenginliklerle doludur. Ardahan, Doğu Anadolu Bölgesi’nin karakteristik doğal yapısı ve ikliminin yanı sıra Doğu Karadeniz Bölgesi’nin topografyası, iklimi ve bitki örtüsüyle buluştuğu bir noktada yer alır. Bu benzersiz coğrafya, yüksek ovaları, çeşitlilikle dolu yaylaları ve iki gölü ile Ardahan’ı keşfetmek için bir doğa cenneti haline getirir.
İlin en dikkat çeken doğal güzelliklerinden biri, Damal Dağları’na yansıyan Atatürk siluetidir. Her yıl 15 Haziran ile 15 Temmuz arasında, Damal ilçesinin Yukarı Gündeş köyünde, Karadağ yamaçlarında bu doğa harikası gerçekleşir. Bu dönemde gün batarken dağın yamacında bulunan dere yatağının gölgesi, tamamen doğal bir şekilde Ulu Önder Atatürk’ün siluetini oluşturur.
Ayrıca, il merkezine sadece 15 km mesafede bulunan Yalnızçam Yaylası, benzersiz doğal güzelliklere ev sahipliği yapar. Bu yayla, Yalnızçam Köyü’nün kuzeybatısında yer alır ve doğal çeşitliliği ile dikkat çeker. Yalnızçam Yaylası, Ardahan’ın Doğu Karadeniz Bölgesi’ne açılan penceresi olarak kabul edilir ve özellikle ilkbahar aylarında zengin bitki örtüsü ile büyüleyici bir güzellik sunar. Yaz aylarında ise bu yayla, çevre bölgelerin insanlarının ticaret yaptığı bir pazar gibi hareketlidir. Ardahan-Yalnızçam-Ardanuç karayolu tamamlandığında, bu yayla alternatif bir festival alanı haline gelecektir.
Çıldır Gölü
İl merkezine 45 km doğusunda, deniz seviyesinden 1.959 m yükseklikte konumlanmış olan bu muhteşem tatlı su gölü, 123 km2’lik bir alana sahiptir ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde Van Gölü’nden sonra en yüksek göl olarak bilinir. Çıldır Gölü, kendine özgü adası, kuşları ve zengin balık çeşitleriyle tanınır ve büyüleyici bir güzelliğe sahiptir. Tarihi eserler ve doğal güzellikler açısından zengin bir çevresi bulunan Çıldır Gölü, turizm potansiyeli bakımından büyük öneme sahiptir. Gölde 16 farklı türde balık yaşar ve kış aylarında yüzeyinin buzla kaplanması, atlı kızak turları ve buzda balık avlama etkinlikleri gibi ilginç sahneler sunar.
Aynı zamanda 2.750 metre rakıma sahip, çevresi dağlarla çevrili olan bu bölge, doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi ve kültürel açıdan da oldukça zengin bir mirasa sahiptir. Üzerinde bulunduğu Uğurludağ, Ardahan ve Göle’den bile görülebilecek bir yüksekliğe sahiptir, böylece bölgeye ayrı bir cazibe katmaktadır. Ayrıca, geniş ve taşsız arazilere sahip olan bu yayla, yaz ve kış turizmi için büyük bir potansiyele sahiptir. Valiliğin hazırladığı “Yalnızçam Uğurludağ Kış Sporları ve Yayla Turizm Merkezi” projesi uygulamaya geçirildiğinde, Yalnızçam Yaylası bölgenin önde gelen kayak merkezlerinden biri olmaya adaydır. Ardahan-Yalnızçam-Ardanuç yolunun açılması ise ulaşımı daha da kolaylaştırmıştır.
Göle Okçuoğlu Yaylası
Göle İlçesi, Köroğlu Dağı’nın eteklerinde bulunur. Özellikle Ekim ile Mayıs ayları arasında yoğun yağış alması ve bu dönemde dağın üzerindeki ağaçların az olması nedeniyle, Okçuoğlu Yaylası kayak pisti inşası için ideal bir konumdadır. Aynı zamanda, yaylada yaşayan farklı yabani hayvan türleri, bölgenin doğal çekiciliğini daha da artırır. Bu özellik, av turizmi açısından da büyük bir potansiyel sunar.
Akçakale Adası
Çıldır Gölü sularında yer alan Akçakale Adası, 1. derecede koruma altına alınmış bir sit alanıdır. Tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan bu ada, geçmişten günümüze birçok tarihi izi üzerinde barındırır. İlkbaharın gelmesiyle birlikte, çeşitli kuş türlerine de ev sahipliği yapar ve bu kuşların yavrularının ada çevresinde oluşturduğu görüntüler büyüleyicidir.